- Pınar EZGİN
- 31 Mayıs 2024
- 9
KARNE DÖNEMİ VE YAZ TATİLİ
Okulların kapanmasına ve üç ay sürecek olan yaz tatiline oldukça az bir zaman kaldı. Hepimizin isteği çocuklarımızın fiziksel, sosyal ve ruhsal olarak sağlıklı gelişimlerine yardımcı olabilmek. Bunun için eğitim dönemi olduğu kadar yaz tatilleri de uygun ve tamamlayıcı fırsatlar yaratır.
Çocuklarımız eğitim-öğretim yılının bitmesiyle birlikte karne alacaklar. Karne dönemi bazı aileler için heyecan ve mutluluk doluyken bazıları için hüzün, öfke ve hayal kırıklığı ile karşılanabiliyor.
Karne Nasıl Değerlendirilmelidir?
Karne, bir çocuğun o eğitim ve öğretim yılı içerisinde kendisine aktarılan bilgilerden ne ölçüde faydalanabildiğini gösterir. Yani, çocuğun zekâ seviyesinin, ilgi ve yeteneklerinin, hayat başarısının göstergesi değildir. Çocuğunuzun karnesini onu tanımak, anlamak, başarılı olduğu ve geliştirmesi gereken alanları tespit edebilmek için bir veri olarak değerlendirebilirsiniz.
İyi bir karneye sahip olan çocukların özverili çalışması ve çabası takdir edilmelidir. Öte yandan daha düşük notlarla karşılaşıldığında iş birliği içerisinde notların nasıl telafi edileceği konuşulmalı, etkili çözüm yöntemleri araştırılmalıdır. Karnesindeki düşük notlara bakarak çocuğunuzu cezalandırmanız, diğer çocuklarla kıyaslamanız çocuğunuzu psikolojik anlamda olumsuz etkilerken özgüvenini de zedeleyebilir. Karne notunun oluşmasında; ailenin, öğretmenin, çevrenin ve okul yönetiminin de sorumlulukları olduğu unutulmamalıdır.
Karne, yaz tatili için bir ödül ya da ceza ölçütü değildir. Karneden beklenti ne kadar yüksekse, karneye yüklenen anlam ne derece büyükse karşılanmadığı durumlarda yıkım da o derece büyük olacaktır. Bu sebeple ailelerin çocuktan beklentileri, çocuğun yaşına, gelişim düzeyine, ilgi ve yeteneklerine, sorumluluklarına ve imkanlarına uygun olmalıdır.
Ailelerin zaman zaman, tüm imkanları sunmamıza rağmen çocuğumuzun notlarında iyileşme olmuyor şeklinde yakınmalarını duyarız. Çocuklar tüm imkanlara sahip olsalar dahi bunlardan çok daha önemli bir faktör vardır; ebeveynlerinin çocuklarıyla ve birbirleriyle olan ilişkilerinin kalitesi. Buna ek olarak çocuğun doğuştan getirdiği veya sonradan oluşan algılama ve öğrenmeyi çeşitli şekillerde olumsuz etkileyen dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü, zekâ problemleri, çeşitli bedensel hastalıkları da olabilir. Bu tarz durumlar da okul başarısını etkileyebilecek unsurlardır. Tüm bunlar tespit edilip doğru bir şekilde eğitim ve tedavi planı belirlenmelidir. Gerektiği noktada bir uzmandan psikolojik destek almak da faydalı olacaktır. Ventus Psikoloji bu noktada uzman ekibiyle birlikte çocuklarla çalışmakta, çocukları desteklemektedir.
Her koşulda sevildiğini çocuğa hissettirmek özgüven gelişimi açısından oldukça önemlidir. Çocuğunuzun karnesi nasıl olursa olsun yaz tatilinden keyif alması önceliğiniz olmalıdır.
Verimli Bir Yaz Tatili İçin Öneriler
Yaz tatili, çocuklarla bolca verimli zaman geçirmek, çocuğun yıl boyunca özlediği, yapmak istediği etkinliklerde ona eşlik etmek için çok uygun bir dönemdir.
Tatil planları yapılırken çocuğun gelişimini destekleyecek aktivitelerin tercih edilmesi, çocuğun ilgi alanlarının ve beklentilerinin dikkate alınması, onun doğasına tamamen aykırı aktiviteler seçilip baskı ve başarısızlık ortamı yaratılmaması mühimdir.
Çocukken sorumluluk gerektiren aktivitelere katılması yetişkin olduğu zamanki üretkenliği artırır. Yaz tatili ise çocukların gelişim düzeylerine uygun sorumluluklar almaları için iyi bir fırsattır.
Tatil süresince uyku, yeme, ekran başında geçirilen sürede esnemeler yapılabilir ancak sınırları esnetmek demek sınırsız özgürlük tanımak değildir.
Çocuğun daha düşük not aldığı alanlardaki bilgi ve becerilerin iyileştirilmesi adına akademik aktivitelere de vakit ayrılabilir. Fakat çocukları sıkmamak, sürekli uyarılarda bulunmamak önemlidir. Çocukların ders çalışma saatine veya miktarına kendisinin karar vermesine fırsat tanımak iyi olacaktır.
Bazı ebeveynler yoğun çalıştıkları için tatil süresince çocuklarını aile büyüklerinin yanına gönderebilirler. Bu noktada çocuğun istekli olup olmadığı, oradaki yetişkinlerle günlük yaşamında sosyal ve duygusal paylaşımların olup olmadığı, birbirlerini yeterince tanıyıp tanımadıkları göz önünde bulundurulmalıdır. Ebeveynler çocuklarından ayrı kaldıklarında oluşabilecek alışkanlık ve davranış değişikliklerine hazırlıklı olmalı, çocuklar mümkün olduğunca evden uzun süre ayrı kalmamalıdır.
Tüm çocuklara ve ebeveynlere keyifli bir tatil dileriz!